ÇANAKKALE SAVAŞLARI

  1. Savaş Öncesi
  2. Deniz Harekatı
  3. Kara Harekatı
  4. Hava Harekatı
  5. Savaşın Sonuçları
  6. Bilinmeyenler
Savaş öncesi:
Yirminci yüzyılın başlarında Avrupa sınırlarından taşıyordu. Ekonomik rekabet, sömürgecilik ve milliyetçilik akımları Avrupayı ikiye bölüyordu. Almanya-Fransa ve Rusya-Avusturya arasındaki çekişmeler gerginliğe dönüşüyordu. 28 Haziran 1914te Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Veliahdı Arşidük Ferdinandın bir Sırp milliyetçisi tarafından öldürülmesi bu gerginliğe son noktayı koydu.

Deniz harekatı:
Denizlere hakim olan dünyaya hakim olurÇanakkale Savaşlarında Deniz Harekâtının başarısızlığı umutları Kara Harekâtına çevirmişti.Daha 1 Martta Yunanistan, Gelibolu yarımadasını işgal etmek, mümkün olduğu takdirde İstanbul üzerine yürümek üzere İngiltereye üç tümenlik bir kuvvet önermişti. İngiliz ve Fransızlara kalsa öneri kabul edilebilirdi. Ancak Rus Çarı, İngiliz Büyükelçisine, hiçbir şart altında Yunan askerinin İstanbula girmesine izin vermeyeceğini bildirerek bu tasarıyı önledi.

Kara Savaşları:
Londrada ise, harekâtı Donanma yalnız mı yapsın, yoksa Kara Ordusu ile birlikte mi hareket etsin tartışması yapılmakta idi. Bir Kara Ordusuna ihtiyaç olduğunu savunanların arasında Lord Fisher geliyordu. Bununla beraber son karar, Savaş Bakanı (Harbiye Nazırı) Lord Kitchenerindi. O ise, ısrarla elinde birlik olmadığını söylüyordu, ama seçkin bir birlik olan ve İngilterede bulunan 29ncu Tümene hiçbir görev verilmemişti. u>. düşüncesiyle hareket eden İngilizler, boğazları ele geçirmek için donanmanın yeterli olacağına inanıyorlardı. Bahriye Nazırı Churchillin planları Akdeniz filosu komutanı Amiral Carden tarafından da desteklenince, Lord Fisherın şüpheli gördüğü bu harekatın donanma ile yapılmasına karar verildi. Tarihinde hiçbir yenilgi almamış olan İngiliz donanmasının silah, teknoloji ve başarı açısından kendine güveni tamdı. Dünyanın yenilmez donanması, Fransanın da desteği ile dünyanın en büyük armadasını oluşturuyordu. Bu donanmaya karşı gelebilecek hiçbir güç düşünülemezdi. Hele ki yıpranmış, teknoloji açısından zayıf ve parçalanmak üzere olan Osmanlı, bu armada ile asla baş edemezdi.

Hava harekatı:
18 Mart 1915 günü, havacılarımız erken saatlerde yaptıkları keşif raporunu vermişlerdir. Bozcaada önünde, 40 düşman gemisi sayıldı. Bunlardan; 19u ağır, 3ü hafif olmak üzere 22si kruvazör, diğerleri; şilep, destek gemisi ve uçak gemisidir. Sayıları tam olarak saptanamayan denizaltılar görülmüştür. 6 adet zırhlı İngiliz gemisi, muharebe düzeninde boğaza doğru ilerlemekte ve Fransız gemileri de demir almaktadır. Bir süre sonra, boğaza giren ve kıyı bataryalarını şiddetle bombardıman eden düşman donanma topçusuna, Ark Royal uçak gemisinden havalanan İngiliz uçakları da ateş tanziminde geniş çapta yardım etmiştir.

Savaşın Sonuçları:
Çanakkale Cephesinin deniz harekatı (Boğazın zorlanması), kuşkusuz sıradan bir askeri harekat, ya da muharebe olayı değildir. Boğazlar, konumu ve tarihi önemi itibariyle, İstanbul Karadeniz kapısı, Çanakkale de Ege Denizi kapısı olarak, geçmişte taşıdıkları ve çağımızda taşımakta oldukları stratejik önem ve değer açısından daima birlikte mütalaa edilmiş ve edilmektedir.

Bilinmeyenler:
. Osmanlı Donanmayı Hümayunu, II: Abdülhamitin kararıyla, 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşından beri çürümeye terkedilmiş bir durumdaydı. Bunda, Sultan Abdülazizin çok önem vererek kurduğu donanmanın tehdidiyle tahttan indirilmesi ve Abdülhamitin benim de başıma gelirse düşüncesi büyük etken olmuştur. 1903 yılında İngiltereye bu konuda bilgi veren Kraliyet Armadası Birinci Lordu Earl Selbourne, Türk donanması için Mevcut bile değil. demişti.

e-posta atmak için
tıklayınız...


FAYDALI LİNKLER:
megep